Covid-19’u Sadece Sağlık Bilimi Değil, Diğer Bilimler de İncelemeli!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Düzce Üniversitesi Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin iş birliğiyle düzenlenen “Covid-19 Pandemisinin; İdari, Siyasi, Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve İşletmeler Üzerindeki Etkileri” başlıklı panelde, Covid-19 virüsünün etkileri ve yapılması gerekenler anlatıldı.

Çevrim içi olarak düzenlenen panelde; Gaziantep Valisi Davut Gül, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Düzce Üniversitesi Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Gedikli ve Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Bulut Covid-19 salgını ile ilgili bilgi ve düşüncelerini paylaştı.

“23 Ayrı Üniversiteden 44 Akademisyenin 35 Çalışması Yer Alacak”

Programın ilk açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yakup Bulut, 23 ayrı üniversiteden 44 akademisyenin 35 çalışmalarının sunulacağı bu panelde, farklı fikir ve analizlere yer verildiğini ifade etti. Yapılan bu çalışmaların; ülkemize, ilim dünyasına, insanlığa ve dünyaya faydalı olması dileğinde bulunan Prof. Dr. Bulut, pandemi salgının sadece sağlık alanında değil,  sosyal yaşam alanında, ekonomik süreçlerde, uluslararası ilişkilerde, özel sektörlerde, işletmelerde, siyasi ve idari alanlarda birçok etkileri olduğunun altını çizdi.

“Pandemi Her Yönüyle İncelenmeli”

Düzce Üniversitesi Akçakoca Bey Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayfer Gedikli ise yaptığı konuşmasında, Üniversite olarak çok ciddi çalışmalara imza attığımızı vurgulayarak, Üniversite içerisinde bir siyasal bilgiler fakültesi olarak çok önemli sorumluluğu ve misyonun olduğunu söyledi, Ülkeye ait, toplumlara ait, insanlığa ait her türlü; sosyal, iktisadi, ülkelere ait siyasi iktisadi uluslararası problemlerin siyasal bilgiler fakültesinin temel konularının arasına girdiğini ifade eden Prof. Dr. Gedikli, bunun için çok farklı alanlarda etkinlikler düzenlendiğini ve düzenlemeye de devam edeceklerini dile getirdi. Pandemi ile ilgili birçok sorunun çözülmesine rağmen, çözümlenemeyen daha birçok problemin de olduğunu vurgulayan Gedikli, pandeminin sadece sağlık açısından ele alınmaması gerektiğini, tüm yöntemleriyle incelenmesi gerektiğini söyledi.

“Türkiye’nin Dünyadaki Konumunu Kendimiz Belirlemeliyiz”

Etkinliğin açılış konuşmalarından sonra panele onur konuğu olarak katılan davetlilerin konuşmalarına geçildi. Panelin onur konuğu olarak ilk konuşmasını gerçekleştiren Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, kendisinin de Covid-19 virüsüne yakalandığını, süreci fazla zorlanmadan atlatmasına rağmen etkilerini hala hissettiğini vurguladı. Covid-19’un bilinen mikroplardan çok öte bir mikrop olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özaydın, Covid-19 virüsünün; sağlığın yanında, hukuku, ticareti, ekonomiyi etkilediğini, kısacası virüsün etki etmediği bir alanın olmadığını söyledi.  Yapılan çalışmalarla bilinmeyen bir şeyi bilinir kılmaya çalıştıklarını dile getiren Özaydın, bu süreçle ilgili yeni girişimler yaparak, yeniden yapılanan ve değişen dünyada Türkiye’nin konumunu kendi tarafımızdan tespit edilmesi adına çalışmalar yapmak istediklerini ifade etti. Covid-19’un daha çok tartışılacağını dile getiren Prof. Dr. Arif Özaydın, “Dünyayı bu hale getiren kim? Benim uzun medeniyet çalışmalarım var. Hangi medeniyet bu hale getirdi? Bildiğim bir şey var. Dünyayı bu hale getiren biz değiliz. Dünyayı savaş haline getiren biz değiliz. Covid-19 mikrobuyla yaşanılır hale getiren, eve hapseden kim? Benim en çok rahatsız olduğum kavramlardan bir tanesi de ‘Hayat Eve Sığar’ kavramı. Ben soruyorum; hayat eve sığar mı? Hayat eve sığmayacak kadar önemli bir şey. Hayat sanal ortama sığmayacak kadar önemli bir unsur. Dolayısıyla buradan çıkmamız gerekiyor bir an evvel. Dünyayı bu hale getiren bu kapitalist medeniyetten birlikte kurtulmayı önemsiyorum. Yeniden İslam medeniyetini insanlığın hizmetine sunmayı önemsiyorum. Bunu sağlayacakta bizleriz.” ifadelerini kullandı.

“Değişim Rüzgarında Savrulmadan, Değişimi Yöneten Aktörler İçerisinde Olmalıyız”

Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise yaptığı konuşmasında; pandemi ile birlikte, son 2 yıldır, hayatın her alanında farklı bir süreç yaşandığına değinerek, bu süreçte yetenekleri geliştirmek zorunda kalındığını, bazı alışkanlıklardan vazgeçmek zorunda kalındığını vurguladı. Değişim süreci içerisinde olunduğunu hatırlatan Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, “Bilim insanlarının da hep söylediği gibi bu veya benzeri türden tehditler olmaya devam edecek. Özellikle tıp alanında çalışan arkadaşlarımız bu tür salgınların 10 yılda bir bizi yoklayacağını söylüyorlar. Bu sebeple içerisinde bulunduğumuz süreçte bu salgınlara veya dünyayı tehdit eden diğer salgınlara ne kadar hazırlıklı olmamız gerektiğini anlamış olduk. Tabi bu tür salgınlar, bu tür felaketler aslında deprem gibi; hem yeniden yapılanmaya fırsat verdiği gibi, aynı zamanda yaşamımızın içerisinden çok şey de götürüyor. Önemli olan bu süreçlerin içerisinden ders çıkarabilmek. Medeni olmak demek entelektüel olmak anlamına gelmiyor. Yaşamın içerisinde değişimi ne kadar yönetebildiğinizle de alakalı. Bu değişim süreci içerisinde takılmadan, alet olmadan ya da değişimin içerisinde bir rüzgar gibi savrulmadan önemli olan değişimi yöneten aktörlerin başında gelebilmek. Bunun için de hepimizin bilinçlenmesi ve kolektif olarak hareket edebilmemiz gerçekten önemli. Umut ediyorum ki; panel sürecinde konuşulacak tüm konuların bundan sonraki yaşamımıza katkıda bulunsun. Yaşam kalitemizi yükseltsin ve dünya insanlarının yaşam kalitesine katkıda bulunsun.  Bu vesile ile paneli düzenleyen tüm hocalarıma gönülden teşekkür ediyorum.” dedi.

“Pandemi Sürecine Bulunduğumuz Konumdan Bakmak Önemli”

Rektör Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın konuşmasından sonra duygu ve düşüncelerini aktaran Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Covid-19’un tüm dünyayı etkilediğini ifade ederek, bu sürece öncelikle kendi ülkemiz ve şehrimiz perspektifinden bakılması gerektiğini vurguladı. Kendi bulunduğu şehrin perspektifinden bakılarak ortaya konulan çalışmaların Türkiye için çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demir, düzenlenen bu panelin Türkiye perspektifinden bakılması  açısını yansıttığını dile getirdi. Düzenlenen bu panelin; siyaset bilimi yönetimi, uluslararası ilişkiler, iktisat, maliye, uluslararası ticaret ve lojistik gibi farklı alanlarda ülke olarak nerede durulduğuna, ne yapılması gerektiğine katkı sağlayacağına işaret eden Prof. Dr. İdris Demir, yapılan bu çalışmaların da sadece akademiye değil politik yapımcılarına, siyaset bilimcilerine, karar alıcılara, sanayicilere ve bunun gibi birçok sektör temsilcilerine yol gösterici olması açısından ayrı bir önem taşıdığını dile getirdi.

“Sağlık Sorunu Olarak Çıkan Covid-19, Beraberinde Çok Büyük Sorunlara Gebe”

Panelin onur konuğu olarak son açılış konuşmasını gerçekleştiren Gaziantep Valisi Davut Gül, Covid-19 salgınının beşikten mezara kadar hayatın her alanını çok büyük ölçekte etkilediğine vurgu yaptı. Pandemi sürecinin alışkanlıklarımızı değiştirdiğini dile getiren Vali Davut Gül, “Cenazeler, doğumlar, yaşamlar, alışverişler yüz yıllardır yaptığımız gibi olmuyor. Hayatın her anlamında bir farklılık oluştu.  Devletler açısından baktığımızda; devletler kendi vatandaşlarının süreçten daha az etkilenmesi için para harcamaya başladı. Vatandaşlar borçlanıyor. Devletler borçlanıyor ve bu ne kadar süreceği de bilinmiyor. Aşının, hangi ülkelerin ne kadar başarılı olacağı tam olarak bilinmiyor. Belki Covid-19’la mücadelede başarılı olamayan ülkelerde, dünyanın herhangi bir yerinde, rejim değişiklikleri başta olmak üzere birçok karışıklıklarla da karşı karşıya kalabiliriz. Yani ilk başta bir sağlık problemi olarak görülen mesele, siyasal hayatımızı etkileyen, dünyadaki düzenleri etkileyen, dünyadaki bütün alışılmış bildiklerimizi etkileyen, hepimize tekrardan öğreten bir duruma gelmiş durumda. Yerel, ulusal ve uluslararası ölçekte bunun etkilerini görüyoruz ve göreceğiz. Bu açıdan her iki üniversitemizin bu konuyu ele almaları, hocalarımızın bu konuya kafa yormalarını önemli buluyorum. İnanıyorum ki sizin yaptığınız çalışmalar, toplumun her kesimine katkı sunacaktır. Emeği geçen her hocamıza teşekkür ediyor, panelin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.

Ülkemizin her bölgesinden katılımın olduğu panel, düzenlen eş zamanlı oturumlarla devam etti.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir