Düzce Basını ile kahvaltıda buluştular

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

DEVA Partisi Düzce İl başkanı Murat Caymaz, gündeme dair basın toplantısı düzenledi. Düzce basın medya kuruluşu temsilcilerini  il binasında kahvaltı programında ağırladı. Caymaz, Kahvaltı sonrası pandemi ve eğitim, hava kirliliği, ekmek zamları ve yüksek fiyatlar, tarım ve eylem planı olarak dört ana başlıktan oluşan gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

DEVA Partisi Düzce il başkanı Murat Caymaz şu ifadelere yer verdi;

PANDEMİ VE EĞİTİM

“Ülke gündemimizin en önemli konularından biri olan pandemi ve eğitim sürecine ilişkin bazı konulara değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere maalesef vaka sayıları yine hızla artmaya başladı. Malumunuz okullar açıldı. Biz okulların açılmasına karşı değiliz. Ancak okulları açarken, içerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi göz önüne alınarak gerekli hijyen önlemleri alındı mı? Bu hijyen önlemleri belirli periyotlarla sürdürülüyor mu ? Bazı okullardan ve velilerden şikayetler alıyoruz. Okullarda yeterli temizlik yapılmadığı, çocukların kullanması gereken hijyen malzemelerinin olmadığı gibi.  Artan vaka sayıları nedeniyle bizler de veliler olarak endişeliyiz. Düzce’de maalesef birçok okulumuzda dezenfektan kitleri eksik, lavabo-tuvalet gibi ortak kullanım alanları yeterli hijyene sahip değil, okul girişlerinde bulunması gereken ateş ölçerler mevcut değil. Pandemi dönemi gerçekten hepimiz açısından çok zorlu bir süreç, bunu kabul ediyoruz. Ancak ilgili kurumların yaz sezonu boyunca gerekli ve yeterli planlamayı yapamadıklarını gözlemliyoruz. Hastaneler ve doktorlar çocuklardan geçilmiyor. Yazık değil mi bu yavrulara?

Biz veli olarak nedenlerini sorguluyor, okul idarelerine soruyoruz fakat aldığımız yanıt da içler acısı. İşkur’a müracaat ettiklerini fakat dönüş alamadıklarını iletiyorlar. Hizmet bu ise, yetkililerin şapkalarını önlerine koyup düşünmesi gerekiyor. Okullar açılmadan önce personel eksikliğinin giderilmesi, gerekli hijyenik ortamın çocuklarımız için sağlanması gerekiyordu.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımız pandemi gibi bir dönemde böylesine alelade alınan kararlar ile tehlikeye atılmamalı.

Eğitimle alakalı tespit ettiğimiz bir diğer sorun müfredata uygun kitapların devlet tarafından karşılanamıyor olması. Her yıl kitaplar dağıtılıyor ancak bizler veli olarak bir o kadar kitap daha ek kaynak adı altında dışarıdan satın alıyoruz. Her yıl durum böyle maalesef, ilgili Bakanlık eğitim materyallerinin öğrencilere ücretsiz verildiğini ifade ediyor ama velilerden 600 – 700 tl tutarında ek adı altında kitaplar aldırılıyor.

Burada da şunu sormak gerekiyor: Devlet neden okullarda müfredata uygun olmayan kitapları basarak öğrencilere dağıtıyor? Neden vatandaşlarından topladığı vergileri eğitim camiasının yetersiz bulduğu kitapları satın alarak okullara gönderiyor ? Bu kitapların basıldığı yayın evleri kimin? Bu alanda çok açık bir şekilde problem var ve bunun ilgili merciler tarafından çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Çocuklarımızı, dolayısıyla geleceğimizi rant peşinde koşulan uygulamaların kurbanı etmeyelim. Bu uygulamalardan birileri kazanırken, olan asgari ücretle geçinmeye çalışıp temel ihtiyaçlarının yanında çocuklarını okutmaya, yetiştirmeye çalışan vatandaşlarımıza oluyor.

HAVA KİRLİLİĞİ

İlimizin en büyük sorunlarından biri de bildiğiniz üzere hava kirliliği. Bu konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir basın açıklaması yapmış ve çözüm önerilerimizi sunmuştuk. Buradan yine tekrar etmek istiyoruz.

Zaten ekonomik dar boğazda olan, hemen her alanda artan fiyat artışları ile evini geçindirmeye çalışan vatandaşlarımız geçen yıla oranla yaklaşık 2 katına çıkan kömür fiyatları ile karşı karşıya. Kış aylarına girdikçe fiyatlar daha da artacak. Bu durumda bütçesi el vermediği için vatandaşlarımız Zonguldak’tan, Soma’dan, Tunçbilek’ten gelen ve Düzce’de yakılmaya uygun olmayan ucuz kömürlere yönelmek zorunda bırakılacak.

Dolayısıyla Düzce’de hava kirliliğinin önüne geçmek için en büyük engellerden biri ısınma amaçlı kullanılan kömür yakılmasıdır. Belediye başkan yardımcılığı dönemimde Valilik bünyesinde yapılan koordinasyon toplantılarında ekibimizle birlikte ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza kömür yardımı yerine doğalgaz sobası yardımı yapılması gerektiği yönünde bir rapor hazırlamıştık. Bunu uygulamak çok zor değil. Düzce’de doğalgaz altyapısının yüzde 90’ı tamamlanmış durumda. Yapılan kömür yardımının maddi değeri ile doğalgaz sobasının maddi değeri arasında hiçbir fark yok.

Ayrıca EPDK yönetmeliğinde gerekli değişiklik yapılarak Düzce gibi hava kirliliği konusunda özel durumda olan bazı illere havza uygulaması yapılarak imar planı dışında kalan köylere de doğalgaz dağıtım kolaylığı sağlanmalı. Daha önce yetkili gaz dağıtım şirketi ile konuyu görüştüğümüzde gerekli izinlerin verilmesi durumunda gaz dağıtımını yapabileceklerini ifade etmişlerdi.

İktidarın yereldeki temsilcileri tarafından , Düzce’nin hava kirliliği sorununun çözülmesine ilişkin Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile yaptığı görüşmeler sonrasında dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik doğalgaz ya da çevreye zarar vermeyen başka bir ısınma sistemi ile ilgili proje hazırlandığının müjdesini verdiğini yerel basınımızdan takip ettik. Müjdenin içeriğine ilişkin bir detay göremedik maalesef. Vatandaşlarımıza artık müjde vermeyelim, her müjdenin ardından insanlar endişe eder duruma geldiler. Ne yapacağız, çözüm önerimiz ne, bunları somut bir şekilde detaylarıyla vatandaşımıza anlatalım.

 

EKMEK ZAMLARI VE YÜKSEK FİYATLAR

Hepimizin takip ettiği üzere son günlerde ekmeğe yapılan zamlar gündemde. Biz fırıncıların sözcüsü değiliz, öyle bir niyetimiz yok. Fakat doğruya doğru demek bizim siyaset anlayışımız. Ülkemizde fiyatı artmayan bir ürün var mı sizlere soruyorum. TL bazında alım gücümüzün ne kadar düştüğüne hepimiz şahidiz. O nedenle burada fırıncı esnafına ya da diğer esnaflarımıza kabahat bulmaya, onları hedef göstermeye gerek yok. Bunu pek ala herkes biliyor, hedef gösterenlerin kendileri de biliyor. Döviz kurları arttığı için üretim kalemlerinin tamamına zam geliyor, dolayısıyla üreticilerimizde ürünlerine zam yapmak durumunda kalıyor. Aksi halde sattığı fiyatla yenisini imal etmesi mümkün değil. Buradan şunu sormak istiyorum, fahiş fiyat uygulaması yapıldığı söylenen yerlere müfettişler ve kolluk kuvvetleri denetime gönderiliyor. Peki akaryakıta, doğalgaza, elektriğe, otoyol fiyatlarına yapılan fahiş fiyat artırımlarına kim bakacak, ilgili makamlar bu artışları denetlemek adına kimleri görevlendirecekler. ? Böyle bir adaletsizlik olabilir mi ? Bir taraftan hükümet başında olduğu kurumlar aracılığıyla zamları yapacak, vergi dilimlerini yükseltecek ama esnaf ve üretici ürününün fiyatını arttırmayacak.

Zincir marketler için yüksek fiyat uyguladıkları yönünde iddialar var. Yerel mahalle bakkallarına durumu sorduğumuzda cevap farklı.

Ülkemizde ki fiyat artışlarının tek bir nedeni var, döviz kurlarındaki sürekli yükseliş. Kimse suçu ve suçluyu başka yerde aramasın.

TARIM EYLEM PLANI

İhracatı artırmak, bununla birlikte ülke ekonomisini zirveye çıkarmak, en önemlisi dışa bağımlılığı önlemek için “üretmek” ve ülkemize nitelikli yatırımcı kazandırmak tek çıkar yolumuz.

Biz DEVA Partisi olarak ülkemizin yaşadığı darboğazın farkında ve bilincindeyiz. Sorunları tespit etmenin yanı sıra; teşhisle birlikte tedaviyi de sunmak amacıyla çıktığımız bu yolda mevcut kadrolarımızla, tabiri caizse hastayı ayağa kaldırmaya geldik.

Üretmek tarımla başlar. Katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmek için ise uygun sanayi tesislerine ihtiyaç vardır. İşte bu bilinçle önce “çitçimiz” dedik ve uygulanabilir, akılcı tarım politikalarımızı biz iktidara geldiğimizde gerçekleştirmek üzere vatandaşlarımıza sunduk.

DEVA Partisi olarak Düzceli hemşerilerimizle tarım politikalarımız kapsamında neler yapacağımızı paylaşmak istiyoruz.

İl olarak Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki hayvan kayıt, süt kayıt ve çiftçi kayıt gibi veri tabanlı uygulamaları birbirine entegre edeceğiz. Tek kayıt sistemine geçeceğiz.

Arz açığı olan ithal ürünler ile yüksek katma değerli gıda bileşenleri, enteral beslenme, tıbbi ve aromatik bitkiler ile yağların üretimine desteği artıracağız.

Dünyadaki 100 milyar dolarlık tıbbi ve aromatik bitkiler ticaret hacminden ciddi pay alan ülkelerden biri olacağız.

İyi tarım ve organik tarım üretimini artıracağız. Önemli bir üretim ve ihracat potansiyeli olan, doğa, çevre, şu ve sağlık dostu olan organik tarım uygulamalarını daha fazla teşvik ederek genç çiftçiler arasında hızla yaygınlaşmasını sağlayacağız.

Hayvancılık için önemli olan ve büyük oranda ithal ettiğimiz yağlı tohumlu bitkilerin üretimini ekonomik kılarak artıracağız.

Özellikle ülkemizin coğrafi şartları dikkate alınarak sulama imkanlarının yetersiz olduğu arazilerde Yağlı Tohumları havza bazlı destekleyeceğiz.

Tarım destekleri, çiftçinin üreteceği ürüne, verilecek destekleri önceden bilmesi ve gelir istikrarı için üretim yapılan yıl içinde açıklanacak ve aynı yıl içinde ödenecek.

Çiftçimizin kullandığı mazot ÖTV’sini çiftçimize geri vereceğiz.

Tarım sektöründe robotik teknolojilerin geliştirilmesini ve kullanılmasını teşvik edeceğiz.

Şehirlerdeki büyük ve imara atıl alanların tarımsal üretim amacıyla kullanılmasını sağlayarak “Şehir Tarımı’nı” geliştireceğiz.

Çiftçimize kullandığı gübrenin yüzde 50’sini destek olarak geri vereceğiz.

Kadının tarımda kalıcı olmasını sağlayacak şekilde kadınlardan oluşan kooperatifleri ve kooperatiflere kadın katılımını destekleyeceğiz.

Özellikle yaş sebze ve meyve başta olmak üzere tarım ürünlerinin nakliyesinde otoyol ücretlerini ucuzlatacak ve ulaşım zamanlarında kolaylık sağlayacağız.

Her köye ziraat danışmanı / veteriner projesini hayata geçirerek her zaman üreticimizin yanında olacağız.

Tarım meslek liselerini yeniden açacak, gençleri “Genç Çiftçi” projesi kapsamında teşviklerden yararlandırarak mesleğin gençleştirilmesini sağlayacağız.

Yem bitkilerinin kullanımına yüzde 50’ye kadar destek vereceğiz.

Ülkemizin flora zenginliğine sahip bölgelerinde arıcılığa özel teşvik ve destek vereceğiz.

 Bahsi geçen projelerin tamamına ilişkin alt yapı çalışmaları genel merkezimizde ilgili politika başkanlıklarımız tarafından yapılmış ve hazine bütçesinden ne kadar kaynak aktarılacağı belirlenmiştir. Deva Partisinin en büyük özelliklerinden birisi vatandaşlarına vaat vermemek, bizler vatandaşlarımıza dair taahhüt veriyoruz. Reklam ajansı mantığıyla yaptık, yapıyoruz değil. Projemiz ne, finansmanı ne kadar ve nereden sağlayacağız. Hepsi çalışılarak hazırlanan çalışmalar.

Artık elinizi vicdanınıza koymalı, geleceğimizi kurtarmak için tüm gayreti göstermek zorundasınız.

Biz DEVA Partisi olarak memleketimiz ve Düzce’miz menfaatine yapılan her işin, her projenin yanında destekçisiyiz. Ancak bir sorun gördüğümüzde onu söylemekten geri durmayacak, çözümü ile birlikte gerekli eleştiriyi yapacağımızı da buradan bildiririz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir