Gübrelemede Tarımsal Atıklardan Üretilen Malçların Kullanımı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde ihtisaslaşan Düzce Üniversitesi, ihtisaslaşma kapsamında bölgemize yönelik birçok çalışma yürütüyor. Bu kapsamda yürütülen çalışmalardan bir tanesi de tarımsal atıkların malç olarak kullanıma sunulması oldu.

Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı ve Malç Üretim ve Uygulama Laboratuvarı Sorumlu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, “Malç” materyalinin nasıl yapıldığı hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaştı.

Malç materyallerinin tarımsal üretim alanlarında üreticiler tarafından doğrudan uygulanabileceğini söyleyen Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, çeşitli ticari ürünlerin; peyzaj alanlarında, karayollarında ve hobi bahçelerinde uygulandığını ifade etti. Bitkisel kökenli ticari malçların elde edilmesi hakkında da kısa bir bilgi veren Filiz Arslan, söz konusu malçların elde edilmesi için bazı ağaç parçaları;  yonga, parçalama veya öğütme makinasında yonga haline getirildikten ve kurutulduktan sonra tercihen boyanarak ürün haline dönüştürüldüğünü kaydetti.

Tarımsal üretim alanlarında malç uygulamalarının üretim sezonu süresince yapıldığı için daha kolay uygulandığını paylaşan Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, peyzaj alanlarında kullanılan malçların uzun süre kalması istendiği için uzman desteğine daha fazla ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Ayrıca Arslan, hangi alanda kullanılırsa kullanılsın etkinliğin artırılması ve oluşabilecek risklerin ortadan kaldırılması amacıyla uzman desteğinin alınması tavsiyesinde bulundu.

Hangi Tür Tarımsal Atıklar Malçlama Sisteminde Kullanılır?

Malçlama sisteminde kullanabilecek ürünlere de değinen Zübeyde Filiz Arslan, malç materyali olarak; bölgede atık olan, daha ekonomik olarak başka bir alanda kullanılmayan, ücretsiz veya düşük maliyetli, uygulandığı alanda başka bir soruna neden olmayan ve hafif olmayan materyallerin tercih edildiğini söyledi. Ayrıca bölgemizin tarımsal atıkları arasından malç için en uygun materyallerin, budanmış fındık dalları ve danelik mısır sapları olduğunu sözlerine ekledi.

Malçlamanın Faydaları

Malçlamanın faydaları hakkında bilgiler veren Arslan, “Malçlamanın başlıca faydaları; ortama estetik kazandırmak, ortamdaki yabancı otları baskılayarak kültür bitkilerinin verimini artırmak ve daha iyi gelişmelerini sağlamaktır. Bu uygulama ışığı engellemek suretiyle başarılı bir yabancı ot kontrolü sağladığı gibi, bunun dışında bitkisel üretimde pek çok fayda sağlamaktadır. Toprağa serilen malçlar; topraktan buharlaşma yoluyla su kaybını azaltır, toprak sıcaklığını korur,  toprağı dona karşı korur, erozyonu önler, topraktaki organik madde miktarını artırır,  birçoğu topraktaki mikroorganizma faaliyetlerini artırır, bitki köklerinin daha iyi gelişmesini sağlar,  ürün kalitesini ve verimini artırır.” şeklinde konuştu.

Yabancı otların birçok faktöre bağlı olarak, kültür bitkilerinde önemli düzeyde verim ve kalite kayıplarına neden olduğunu söyleyen Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, uygulanan malçların türüne ve uygulama tekniğine bağlı olarak malçların etkinliğinin değiştiğini dile getirdi.

Malçlama Nasıl Uygulanır?

Fındık gibi çok yıllık ve domates gibi sıraya dikilen kültür bitkilerinde uygulanacak malçların uygulama süresinin, yağışların az olduğu ilkbahardan hasada kadar olduğu bilgisini paylaşan Zübeyde Filiz Arslan, “Yabancı otların, kültür bitkileri ile olan rekabetleri vejetasyon dönemlerinin ilk 1-2 aylık döneminde daha fazla olmaktadır. Fındık gibi çok yıllık kültür bitkilerinde hasat sonrasında toprak işleme ve gübreleme başta olmak üzere bazı tarımsal uygulamalar için toprak üzerinde malç olması tercih edilmez. Diğer yandan, peyzaj alanlarında uygulanacak malçların ortamda bulunma sürelerinin ve kalıcılıklarının mümkün olduğunca uzun olması istenir. Renkli malçlar zaman içerisinde renklerini kaybettikleri için ve bazı bitkisel malçlar zaman içerisinde daha hızlı dekompoze oldukları için uygulamanın belli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir. Bu süre materyalin yapısına, uygulama tekniğine, iklime ve boyanın kalitesine göre değişmektedir. Peyzaj alanlarında tekniğine uygun şekilde uygulanmış bir malç materyalinin en az beş yıl ortamda etki göstermesi beklenmektedir.” dedi.

Bölge Üreticileri Bilgilendiriliyor

Malçlama uygulması konusunda bölgedeki üreticilerin bilgi düzeyini artırmak istediklerini söyleyen Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, bölgedeki çiftçi bilgi düzeyini artırarak; tarımsal üretim miktarını ve kalitesini artırmanın,  tarımsal atıkları değerlendirerek sürdürülebilir tarıma ve ülkesel çapta yürütülen Sıfır Atık projesine katkı sağlamanın, bölgedeki müteşebbise ihtiyaç duydukları konularda bilgiler vererek tarımsal atıklardan ticari ürün üretmeye teşvik etmenin başlıca hedefler arasında olduğunu dile getirdi. Bu hedefler doğrultusunda bilgi ihtiyacı duyan üreticilere ve özel sektöre yönelik çeşitli eğitimler verildiği bilgisini paylaşan Öğretim Üyesi, bilgi vermenin yanı sıra toplantılar da düzenlendiğini ifade etti. Ayrıca tarımsal atıkların ticari kazanca dönüştürülmesi noktasında, Merkez olarak malç ve tarımsal kompost ürünlerine öncelik verdiklerini sözlerine ekledi.

Ülkemizde Daha Çok Peyzaj Alanlarında Kullanılıyor

Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çeşitli amaçlarla tarım ve peyzaj alanlarında malç uygulamalarının yaygın olarak yapıldığı bilgisini paylaşan Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, “Bu uygulamalar daha çok peyzaj ve katma değeri yüksek olan kültür bitkilerinin yetiştirildiği üretim alanlarında tercih edilmektedir. Ülkemizde daha çok peyzaj alanlarında çam yongası ve taşlar tercih edilirken, tarımsal alanlarda ekonomik olması nedeniyle sentetik malçlar yaygın olup kumaş malçların kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Pratikte tercih edilen bu malç materyallerine önemli bir alternatif olan tarımsal atıklar, maliyetinin olmaması veya çok düşük olması yanında, atıkların değerlendirilmesi açısından da öncelikli olarak akla gelmelidir. Malç amacıyla ülkemizde buğday samanı tercih edilmekte olup budanmış dallar yanında arpa, dane mısır, pamuk ve ayçiçeği sapları, domates hasat artığı ve yerfıstığı kabuğu başta olmak üzere bölgelere bağlı olarak pek çok tarımsal atık değerlendirilebilir. Diğer ülkelerde de malç olarak sentetik veya çok çeşitli bitkisel veya doğal materyaller kullanılmaktadır.” şeklinde konuştu.

Tarımsal Atıklardan Elde Edilecek Ürünlere Olan Talep Giderek Artacak

Ülkemizde atıkların değerlendirilmesi konusunda kamu bilincinin artmış olduğunu söyleyen Düzce Üniversitesi Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı ve Malç Üretim ve Uygulama Laboratuvarı Sorumlu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zübeyde Filiz Arslan, “Sıfır Atık projesi ve hızla kurulan Millet Bahçeleri nedenleriyle tarımsal atıklardan elde edilecek ürünlere olan talebin giderek artacağı tahmin edilmektedir. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2017 yılında sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde oluşan atıkları kontrol altına almak ve gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmak adına ‘Sıfır Atık’ projesini hayata geçirmiştir. Diğer yandan, Cumhurbaşkanımızın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinasyonunda 81 ilde toplam 81 milyon m2 (8.100 hektar) alanda 154 Millet Bahçesi yapılması planlanmıştır. Daha iyi bir üretim ve daha iyi bir gelecek için tarımsal atıkların değerlendirilmesi konusundaki faaliyetler artırılmalı ve desteklenmeli, diğer yandan özel sektör tarımsal atıklardan daha fazla ürün üretmeye, çiftçiler ve diğer uygulayıcılar ise bu değerli ürünleri uygulamaya teşvik edilmelidir.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir