18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikleri kapsamında Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi “18 Mart: Emperyalizme Karşı Dur Demek” başlıklı panel düzenledi.
Moderatörlüğünü Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu’nun yaptığı panelde; Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim elemanları Doç. Dr. Sabit Dokuyan, “Emperyalist Devletlerin Çanakkale’ye Geliş Nedenleri” konu başlığında sunum yaparken, Dr. Öğr. Üyesi Sibel Küçükküllahlı ise, “Çanakkale Cephesinde Neler Yaşandı?” başlığı altında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Herke Anadolu’yu Vatan Olarak Benimsedi
Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, Düzce’de resmi rakamlara göre 3 bin 205 Çanakkale şehidinin olduğunu; ancak bu rakamın gerçekleri tam olarak yansıtmadığını söyledi. Asker toplama zamanında kayıtların tam tutulamaması ya da gönüllü olarak orduya katılım sonucunda resmi tutanaklara tam olarak yansıtılamadığını söyleyen Prof. Dr. Oğuzoğlu, yaralı askerlerin hastanelere sevki sırasında yaşanan karışıklıklar ve buralardaki yaralıların şehit olması neticesinde şehit sayısının daha fazla olacağını ifade etti.
Gerek Balkanlardaki, gerekse de Kafkaslardaki savaşlardan kaçarak Anadolu’ya gelen milletlerin tekrar savaşmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, “Burada dikkat edilmesi gereken nokta, farklı milletlerin Anadolu’yu kendi vatanı olarak benimsemesi ve birlikte savaşmalarıdır. Hiç kimse birbirine üstünlük kurmaya çalışmamıştır. Anadolu herkesin ortak vatanı olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’ye Hesaplaşmak İçin Geldiler
Gerçekleştirilen açılış konuşmasından sonra panelin ilk sunumunu yapan Doç. Dr. Sabit Dokuyan; Çanakkale Savaşı’nın her millete nasip olmayacak bir zafer olduğunu vurgulayarak, yaşanan bu savaşın Çanakkale Destanı halini aldığını ve bunun dünyaca da kabul gördüğünü söyledi.
Çanakkale Savaşı’nın Avrupalıların Türklerle hesaplaşması olarak bilinmesini isteyen Sabit Dokuyan, Avrupalıların ilk kez, kavimler göçü ile birlikte Türklerle karşılaştıklarını ifade etti. Daha sonra İslam’ı kabul ederek, Anadolu’ya gelen Türkler, burada devletler kurarak tekrardan Batı’ya ilerlemeye başladığının altını çizen Doç. Dr. Dokuyan, Batılıların Türkleri geri püskürtmek için haçlı seferlerini başlattıklarını dile getirdi. Osmanlı Devleti’nin Balkanlara geçip Avrupa’ya ilerlemesi sonucunda Türklere karşı bir kuvvet kurduklarını söyleyen Sabit Dokuyan, Avrupalılar ile Türkler arasında bir hesaplaşma başladığını vurguladı. İlk hesaplaşmada Türkleri Avrupa’dan, ikinci hesaplaşmada Balkanlardan, üçüncü hesaplaşmada ise Anadolu’dan atmak istediklerini katılımcılarla paylaşan Doç. Dr. Sabit Dokuyan; Çanakkale Zaferi’nin bu hesaplaşmayı Türklerin lehine çevirdiğini söyledi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Orada Bulunması Her Şeyi Değiştirdiği
Panelin son konuşmasını yapan Dr. Öğr. Üyesi Sibel Küçükküllahlı ise; Çanakkale Savaşı’nın deniz ve kara savaşı olarak gerçekleştirildiğini ifade etti. İtilaf devletlerinin sadece donanmayla İstanbul’a ulaşabileceklerini düşündüklerini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Küçükküllahlı, Çanakkale Boğazı’nda ummadıkları bir direnişle karşılaşılaştıklarını ve çok sayıda donanma gemilerini kaybetmeleriyle kara harakatı düzenlediklerini söyledi. Yaklaşık 16 ay süren kara savaşlarında büyük mücadelelerin yaşandığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Sibel Küçükküllahlı, başarılı Osmanlı subayları Fevzi Paşa, Esad Paşa ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün orada bulunmasının her şeyi değiştirdiğini, savaşan düşman askerlerinin de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün orada olmasının kendileri için bir talihsizlik olarak kabul ettiğini vurguladı.
Umduklarını alamayan düşman askerlerinin geri çekilişleriyle övünmeye başladıklarını söyleyen Sibel Küçükküllahlı, Anafartalar Komutanı, T.C. Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Çanakkale Şehitlerini anarak sunumunu sonlandırdı.