Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Belada, Düzce Üniversitesi Hastanesi KBB Kliniğinde başarıyla yapılan burun estetiği (rinoplasti) ameliyatı hakkında bilgiler verdi.
Rinoplasti ameliyatının hem estetik hem de burundan rahat nefes alamama gibi fonksiyonel şikayetler nedeniyle yapılan cerrahi bir müdahale olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Belada, bu şikayetleri olan kişilerin Rinoplasti ameliyatı olabileceğini dile getirdi.
Özellikle önceden geçirilmiş travmaların, burunda hem estetik hem de fonksiyonel açıdan hasar bırakabildiğine dikkat çeken Öğretim Üyesi, “Travma nedeniyle oluşan kırıklar basit bir eğrilikten, burun anatomisini tamamen bozacak derecede ciddi boyutlarda hasara neden olabilmektedir. Önceden geçirilmiş bir rinoplasti cerrahisi de dikkat edilmesi gereken bozulmuş bir burun yapısıyla karşımıza çıkmaktadır. Hastalarla bu durumu ameliyat öncesinde konuşarak ameliyat sonrasındaki beklenti konusunda ortak bir karara varabilmekteyiz. “diye konuştu.
Ciddi Travma ve Revizyon Cerrahilerinde Risk Daha Fazla!
Rinoplasti ameliyatının genel anestezi altında yapılan bir müdahale olduğunu anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Belada, diğer ameliyatların barındırdığı bütün risklerin rinoplasti ameliyatında da mevcut olduğunu kaydetti. Burun şekli çok kötü olmayan ve ilk ameliyatı olan hastalarda sonuçların daha güzel olabildiğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Belada; ciddi travma ve revizyon cerrahilerinde risk oranının daha fazla olduğuna vurgu yaptı.
Hastanemizde Kapalı ve Açık Teknik Uygulanabilmekte!
Kemik gelişiminin ve yüzün karakteristik yapısı 18 yaşında tamamlandığı için burun estetiği ameliyatının bu yaştan sonra yapıldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Belada; burun estetiği yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:
“İki yaklaşım tarzı vardır. Kapalı teknik burun uç kısmından kesi yapılmadan iç kısımdan yapılan kesilerle cerrahi işlem gerçekleştirilir. Açık teknik rinoplastide ise burun uç kısmındaki ciltten kesi yapılarak işlem gerçekleştirilir. İki tekniğin de kendisine göre artı ve eksi yönleri mevcuttur. Hastanın burun yapısına ve beklentilerine göre seçim yapılmaktadır. Hastanemizde iki yaklaşımda uygulanmaktadır.”
“Hastalar Doktorlarıyla İletişimi İyi Kurmalı”
Burun estetiği sonrası burun şeklinin oturması hastanın cilt yapısına göre değişmekle birlikte 6 ay ile 1 sene arasında değiştiğini dile getiren Öğretim Üyesi, “Kalın ciltlilerde burnun oturma işlemi daha uzun sürmektedir. Rinoplasti uzun soluklu bir ameliyattır. Hastalar doktorlarıyla iletişimi iyi kurmalı ve takiplere düzenli gelmelidir.” dedi.
“Bu Ameliyattan Güzel Neticeler Alınabilmektedir”
Son olarak burun estetiği ameliyatı düşünenlere tavsiyede bulunan Dr. Öğr. Üyesi Belada; “İhtiyacı olan hastaların ameliyatı olmasında fayda vardır. İlk 2 hafta şişlik ve bandajlar olmaktadır. Sonrasında ödem ve şişlik hızla azalmakta 1. ay şişliklerin yüzde 70 gitmektedir. Hastanın mevcut durumu ve beklentileri makul olması halinde bu ameliyattan güzel neticeler alınabilmektedir.” şeklinde açıklamasını tamamladı.