Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen “Dijitalleşme, Pandemi ve Toplum” başlıklı program, çevrim içi olarak gerçekleştirildi.
Düzce Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zafer Akbaş’ın açılış konuşmasıyla başlayan ve moderatörlüğünü Prof. Dr. Abdullah Taşkesen’in üstlendiği programın ilk konuşmasını, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Bozkurt gerçekleştirdi. “Dijitalleşme ve Pandemi” başlıklı konuşmasında yapay zekanın toplumun her kesimini etkilediğini belirten Prof. Dr. Veysel Bozkurt, insansız fabrikaların ve öğrenen makinaların gündeme geldiğini ifade etti. Dijitalleşmenin pandemide can suyu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bozkurt, pandeminin var olan bir trendi derinleştirdiğinin ve kalıcı hale getirdiğinin altını çizdi.
Programın ikinci konuşmacısı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Erdem, “Pandemi ve Dijitalleşme Kesişiminde Kimlik” başlıklı sunumunda, pandemi süreci ile birlikte sosyal bilimcilerin temel ilgi alanlarının değiştiğini ve tıp biliminin ön plana çıktığı sürece evrildiğini söyledi. Aynı tehditten etkilenen insanlar olarak dünyalı olma bilincine varıldığını belirten Prof. Dr. Tevfik Erdem, pandeminin insanları eve kapattıkça daha fazla küreselleştiğimizi sözlerine ekledi.
Programın bir diğer konuşmacısı Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Dağ, “Dijitalleşme Sürecinde İnsan ve Hakikat Sorunu” konulu sunumunda, teknolojik ilerleme ile insanlığın yapay kod ve modellerle iş gördüğünü ifade etti. Dijital sürecin hem metafizik hem de fiziğin yerine ikame olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ahmet Dağ, insanlığın yapay gerçeklikle varlığını sürdürdüğü, hem doğadan, hem tanrıdan hem de kendinden koptuğu bir dönüşüm yaşandığı değerlendirmesinde bulundu.
Programın son konuşmacısı Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Şevket Ercan Kızılay ise “Pandemi Deneyimi, Dijitalleşme ve Mekansallık” başlıklı konuşmasında çeşitli veriler eşliğinde pandemi sürecini özetledi. Salgın sürecinin ölümü hatırlattığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Şevket Ercan Kızılay, mekansallıkla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, bu süreçte bahçeli evlerin öneminin arttığını, bahçeli şehirleşme yapısının toplum güvenliğine katkı sağlayacağını vurguladı.