İbrahim Murat Gündüz, Türkiye Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı’ya yönelik ciddi iddialarda bulunarak, federasyonun yıllar boyunca Kayıcı tarafından “aile şirketi” gibi yönetildiğini öne sürmüştür. Gündüz, Kayıcı’nın federasyon kaynaklarını usulsüz bir şekilde yakın çevresine aktardığını ve kamu görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürmektedir.
**”Federasyon Kaynaklarının Aile Fertleri Lehine Kullandırılması”**
İbrahim Murat Gündüz, Salim Kayıcı’nın federasyon kaynaklarını şahsi ve ailevi menfaatleri doğrultusunda kullandığını iddia etmektedir. Kayıcı’nın görev süresi boyunca düzenlenen ulusal ve uluslararası etkinliklerde eşini ve çocuklarını yurtdışına götürdüğünü, bu seyahatlerin masraflarının federasyon bütçesinden karşılandığını belirtmiştir. Gündüz, bu harcamaların belgelenmediğini ve federasyon faaliyetleriyle ilişkilendirildiğine dair herhangi bir resmi belgenin bulunmadığını öne sürmüştür.
Bu bağlamda, **Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 257. maddesi** olan “Görevi Kötüye Kullanma” suçu gündeme gelmektedir. Bu maddeye göre, kamu görevlisi, görevinin gereklerine aykırı hareket ederek kişilere haksız bir kazanç sağladığında veya kamu zararına neden olduğunda, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Salim Kayıcı’nın ailesiyle yaptığı bu seyahatlerin federasyon bütçesinden karşılanması, kamu kaynaklarının özel çıkarlar için kullanılması olarak değerlendirilebilir ve bu eylemler **TCK 257. madde** kapsamında soruşturulabilir.
**”Yakın Akrabaların Görevlendirilmesi”**
İbrahim Murat Gündüz, Salim Kayıcı’nın federasyonda yakın akrabalarını kritik görevlere atadığını, bu yolla kamu görevinin kötüye kullanıldığını iddia etmektedir. Gündüz, Kayıcı’nın oğlunu federasyon kurul üyesi yaparak uluslararası şampiyonalarda resmi görevli olarak atadığını, eşinin kız kardeşinin kızı Havva Vural’ı federasyona işe alıp, ardından bir başka akrabası olan Nurullah Ceyhanbaşı’yı da federasyonda görevlendirdiğini ileri sürmektedir. Ceyhanbaşı’nın mesleki ve tahsil yeterliliklerinin bulunmadığı halde bu göreve getirildiğini ve federasyonun kamu kaynaklarının bu kişiler lehine kullanıldığını savunmuştur.
Bu iddialar, **TCK 255. madde** “Nüfuz Ticareti” kapsamına girebilir. Bu maddeye göre, bir kamu görevlisinin, nüfuzunu kullanarak başkalarına çıkar sağlaması durumunda, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ayrıca, yakın akrabaların görevlendirilmesi yoluyla kamusal kaynakların kişisel menfaatler için kullanılması, **TCK 257. madde** kapsamında da görevi kötüye kullanma suçu oluşturabilir.
**”Çifte Maaş ve TSE’deki Göreviyle İlgili Usulsüzlükler”**
İbrahim Murat Gündüz, Salim Kayıcı’nın Türk Standartları Enstitüsü’nde (TSE) fiilen çalışmadığı halde maaş almaya devam ettiğini ve bu durumun ciddi bir usulsüzlük olduğunu iddia etmektedir. Gündüz’e göre, Kayıcı 17 yıldır TSE’de çalışmamasına rağmen maaş almaktadır ve bunun sağlanabilmesi için Personel Müdürü’nün kardeşi Hakan Bilgen’in federasyonda işe alınması sağlanmıştır. Ayrıca, Kayıcı’nın federasyon etkinlikleri olduğu günlerde fiilen TSE’de çalışıyor gibi gösterildiği ve kart okutma işlemlerinin başkaları tarafından yapıldığı iddia edilmiştir.
Bu tür bir davranış, **TCK 204. madde** “Resmi Belgede Sahtecilik” suçunu gündeme getirebilir. Eğer bir kamu görevlisi, resmi belgeleri sahte olarak düzenler veya kullanırsa, bu maddeye göre iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Kayıcı’nın TSE’de çalışmamasına rağmen maaş almaya devam etmesi, bu eylemlerin hukuki boyutunun araştırılmasını gerektirir. Ayrıca, bu durum **TCK 257. madde** kapsamında da değerlendirilebilir, çünkü kamu görevlisinin görevini yapmadan maaş alması, kamu zararı doğuran bir davranıştır.
**”Görevi Kötüye Kullanma İddiaları”**
İbrahim Murat Gündüz, Salim Kayıcı’nın federasyon ve TSE’deki görevlerini kötüye kullandığını ve birinci derece yakınlarına menfaat sağladığını iddia etmektedir. Bu durumlar, **TCK 257. madde** kapsamında “görevi kötüye kullanma” suçu olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, kamusal görevini suistimal ederek kamu kaynaklarını yakınlarına aktarması, hem kamu zararına hem de haksız kazanç sağlamaya yol açtığı için yasal süreçlerin başlatılmasını zorunlu kılmaktadır.
**Sonuç ve Hukuki Süreç**
İbrahim Murat Gündüz’ün Salim Kayıcı hakkında yaptığı bu ciddi suçlamalar, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan **255, 257 ve 204. maddeleri** kapsamında soruşturulması gereken iddialardır. Federasyonun kaynaklarının kötüye kullanılması, yakın akrabaların kamu göreviyle ilgisiz şekilde görevlendirilmesi ve kamu kurumlarında çalışmıyor gibi gösterilerek maaş alınması, Türk hukukuna aykırı eylemler olarak değerlendirilebilir. Gündüz, bu iddiaların kamu yararı doğrultusunda derinlemesine incelenmesi gerektiğini ve kamu görevinin daha şeffaf ve adil bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
#ibrahimmuratgündüz
