Gizem: Cebine Harçlık Koyduğum Biri Bana Ezik ve Vasıfsız Geliyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Şarkıcılığı ve oyunculuğu ile büyük bir kitle tarafından sevilerek takip edilen Gizem ile Müzikonair’dan Alper Ergez müzik ve oyunculuk üzerine çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte Röportajdan öne çıkan kısımlar,

‘’Daha önce Posta gazetesine verdiğiniz bir  röportajınızda “Parasız adam gereksiz adamdır” sözünüzle çok konuşuldunuz. Bu açıklamanızdan sonra babanız Mahmut Tuncer’den de tepki aldığınızı biliyoruz. Peki yine aynı şekilde mi düşünüyorsunuz? Yani düşüncenizde değişiklik var mı?’’ sorusuna şöyle bir cevap verdi;

Öncelikle babamdan tepki falan almadım. O cümleyi de öyle para hastası, zengin adam avcısı gibi leş bir yerden kurmadım. Röportajdaki bir cümlenin 4 kelimesi başlık olarak atıldı. Bir tek o başlığı okuyunca acayip iğrenç ve ucuz duruyor. ‘Ben kimseye bakamam kimse de bana bakmasın’ dedim. Doğru da bu arada kadın parası yiyen adamlar var. Hatta ‘sugar mommy’diye bir terim var.

 

Yaşı kendinden büyük kadınlarla parası için sevgili olan adamlara söylenen. İki taraf için de iğrenç bir durum. Bu işlerde maddiyat konu değil benim bahsettiğim para değildi. Ama cebine harçlık koyduğum bir adama saygı duyamam ben. Gücü el verdiğince herkes harcamalarını yapabilir. Kendi yaşam standartlarıma uyan, benim gibi yaşayan biriyle hayatımı geçirmek isterim. Kimsenin de haddine değil benim cebime harçlık koymak. Davul bile dengi dengine ya öyle işte aslında. Bugüne kadar kimsenin parasını yemedim ama paramı yiyenler oldu. Ve evet hala daha bu şekilde düşünüyorum. Cebine harçlık koyduğum biri bana ezik ve vasıfsız geliyor. 

Zayıflık ve kilolarla ilgili yöneltilen soru olan ‘’Verdiğiniz kilolarla da gündeme gelerek kısa sürede 90 kilodan 50 kiloya düşmeyi başarmıştınız. Bu işin sırrı nedir, nasıl başardınız neler söylemek istersiniz?’’ Sorusuna ise şöyle bir cavap verdi;

Kilo ile her zaman savaş halindeyim. Güzel tatlara çok duyarlı biriyim ben. Yemek yemeyi ve yemek yapmayı çok seviyorum. Kilo konusu yemek düzeniyle doğrudan alakalı. Zayıflamak istiyorsan yemeyeceksin. Bunun alternatif başka bir çözümü maalesef yok. Spor düzenli yapıyorum ama genelde klip çekimlerimden önce kampa girerim. Kimseye diyet öneremem ama bir uzmandan yardım almaları sevdikleri ve sürdürülebilir bir diyet yapmaları gerektiğini söyleyebilirim. Ben genelde aralıklı oruç sistemini uyguluyorum akşam canım ne isterse yerim. Akşam yemeği çünkü hem sosyalleşme biçimim hem de en sevdiğim öğün. Kahvaltı çok sevmem mesela yapmasam da olur. Ama akşam yemeğimi önemsiyorum.

 

Bir başkası için durum değişebilir burada herkes kendi doğrusunu bulmalı. O kiloları ben 2014’te verdim. 2.5 ayda o kadar kiloyu şu an veremeyebilirim. Farklı bir motivasyon ve çok zor bir süreç. Kendi kendime şu cümleyi çok kurarım bunu yedim tadını biliyorum sonra yine yerim. Kilo vermek önce kendine dürüst olmaktan geçen bir yol. Kötü beslendiğini ve sağlıksız bir kiloda olduğunu kabul edersen isin kolaylaşıyor. Sağlıklıysan ve 5 kilo fazlan varsa ve mutluysan bu da bir seçim. ‘Kilostrofobi’ yaratmayalım bu cümlelerle. Benim kastettiğim sağlıksız bir kiloydu. Bir de tabii işim gereği kozmetik açıdan daha iyi görünmeye de çalışıyorum yalan yok.

Babası ünlü Türkücü Mahmut Tuncer ile ilgili yöneltilen ‘’Ünlü bir sanatçının kızı olmanın zorlukları oldu mu hiç?’’ sorusuna ise şöyle bir cevap verdi;

Aslında çok yaşadım diyemem. Tabii ki avantajlarını da dezavantajlarını da gördüm. Ama ben çok sevilen bir adamın kızıyım. Sansasyonel çirkin haberlerde adı geçen bir şöhretle adım yan yana yazılmıyor. Ben babamın Mahmut Tuncer olmasından gurur duyuyorum. Bugüne kadarki hiçbir başarımda ve başarısızlığımda babamın sayesinde veya yüzünden sonuç elde etmedim. Soyadımı dahi kullanmıyorum. Babamı basamak olarak hiçbir zaman kullanmadım. Kullansaydım başlarda işim çok daha kolay olurdu. Mahmut Tuncer’in kızı olduğumu bilmeyen çok fazla insan var hala. Babam dünyanın en merhametli, en vicdanlı, en sevgi dolu insanlarından biri… Benim bu hayattaki en iyi dostum, sırdaşım. Babamdan öğrendiğim ve öğreneceğim çok şey var. Babasının vefat haberini sahneye çıkarken alıp konseri bitirmeden gitmeyecek kadar işine, sevenlerine sevgili ve saygılı bir adam. Ben bir zorluğunu görmedim. Bu soruyu daha sansasyonel bir ünlünün çocuğuna sormanız lazım.

Oyunculukla da ilgilenen Gizem kendisine yöneltilen ‘’Bu arada oyunculuk eğitimi de aldığınızı biliyoruz. Peki  oyunculuk düşünüyor musunuz?  Müzikle beraber mi yürüteceksiniz? Üzerinde çalıştığınız projeler var mı?’’ sorusuna ise şöyle bir cavap verdi;

 

İkisi de benim mesleğim. Oyunculuk kısmında Tümay Özokur ile birlikte çalışıyoruz. Görüştüğümüz projeler var ama henüz olmamış işlerle alakalı bir şey söylemek istemem hayırlısı diyelim. Oyunculuk çok zamansız ve yaşsız bir meslek. Şarkı söylemek de öyle tabii ama tabii ki her insan gibi bir gün ben de yaş alıcam. 50’li yaşlarımdan sonra daha çok oyunculuğa ağırlık vermek niyetindeyim. Gençliğin enerjisi ve tazeliği çok farklı. Yaptığım müzik dinamik ve genç bir müzik. Bunu düşünmek için önümde daha çok uzun yıllar var tabii ama şimdilik niyetim böyle diyebilirim. Şu an içinde görüştüğümüz bir Netflix projesi var. Ama detay vermem doğru olmaz. Güzel işlerde bulunmayı hedefliyorum.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir