Başka bir merkezde geçirdiği safra kesesi ameliyatı sonrası sarılık şikayeti ile Düzce Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilen 59 yaşındaki hasta, Türkiye’de ilk kez denenen Hibrid Laparo-endoskopi yöntemi ile sağlığına kavuştu.
Kapalı safra kesesi ameliyatı olan hasta Seher C. (59) operasyondan 4 gün sonra sarılık gelişmesi üzerine safra kanalına düşmüş taş şüphesiyle başka bir üniversiteden Düzce Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanın merkezde safra yolları MR anjiosu çekildiğinde, ana safra kanalında bir tıkanıklık olduğu görülerek, ERCP işlemine alındı. Bu işlem sırasında ana safra kanalının yaklaşık 4 santimetrelik kısmının safra kesesi ameliyatında yanlışlıkla kesilerek çıkarılmış olduğu görüldü. (Fotoğraf 1)
Safra yolu yaralanmaları ve diğer hastalıkları konusunda birlikte çalışmalar yapan İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Serkan Torun, Dr. Öğr. Üyesi Salih Tokmak ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fuat Çetin, hastaya yaptıkları değerlendirmede bu aşamadaki bir hastada ERCP işleminin imkansız olduğunu, yüzde 30 civarında komplikasyonu olan hepatikojejunostomi ameliyatı (karaciğere ince bağırsak dikilmesi) olması gerektiğini belirledi. Ancak hastanın önceki operasyonun yeni olması nedeniyle bu büyük bir ameliyattan önce safranın, ciltten karaciğere yerleştirilen bir tüp vasıtasıyla torbaya akmasının sağlanması gerektiğine karar verildi.
Daha Önce Denenmemiş Bir Operasyon!
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde safra yolu hastalıklarının ameliyatsız tedavisinde mevcut tekniklerin iyileştirilmesi ve yeni tedavilerin geliştirilmesi ile ilgili bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapan Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Serkan Torun, Dr. Öğretim Üyesi Salih Tokmak ve Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Fuat Çetin, daha önce denenmemiş bir operasyonun olası riskleri ve getirileri hakkında bilgilendirdikleri hasta ve yakınlarının onayıyla işleme başladı.
Ameliyathanede genel anestezi altında gerçekleştirdikleri işlemde; ekipteki safra yolları konusunda deneyimli cerrah Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Fuat Çetin, laparoskopi yöntemiyle önceki ameliyatta konulmuş olan metal dikişleri çıkardı. Daha sonra gastroenteroloji uzmanları Doç. Dr. Serkan Torun ve Dr. Öğretim Üyesi Salih Tokmak’ın endoskopla safra kanalının ince bağırsağa aktığı delilikten batın içine karaciğer altına yönlendirdikleri kılavuz tel, cerrahi ekip tarafından tutularak karaciğerin içine gönderildi. (Fotoğraf 2) Daha sonra Öğretim Üyeleri, bu kılavuz tel ve hareketli röntgen vasıtasıyla ana safra damarında kesilerek çıkarılmış olan kısmın bütünlüğünü sağlayacak şekilde stent yerleştirdi. (Fotoğraf 3, 4,5)
“Hastanın Şikayetleri Sona Erdi”
Hastanın sağlık durumu hakkında bilgi veren Doç. Dr. Serkan Torun, “Operasyonu başarılı geçen hasta sorunsuz bir şekilde birkaç gün sonra taburcu edildi. Haftada en az bir kez hasta ile telefonda görüşüldü, 2 haftada bir ise laboratuvar testlerini yaptırarak bize mail attı; hiç bir sorun görünmüyordu. 2 ay sonra hastanemize kontrole geldi; şikayeti yoktu. Hasta ERCP işlemine alınarak önceki stent daha büyüğü ile değiştirildi. 2 ay sonra (bu hafta) tekrar kontrole gelen hastamızın şikayeti yoktu, görüntüleme ve laboratuvar testleri normaldi.” dedi.
“Karaciğer Nakli de Dâhil Olmak Üzere, Karaciğer, Safra Yolları ve Pankreas Hastalıklarının Tüm Açık ve Kapalı Ameliyatları Yapılıyor”
Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde Karaciğer nakli de dâhil olmak üzere, karaciğer, safra yolları ve pankreas hastalıklarının tüm açık ve kapalı ameliyatlarının, ayrıca Endoskopik yöntemlerle teşhis ve tedavileri yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Serkan Torun, Düzce ve bölgesine hizmet verdiklerini dile getirdi.
“Hastanemizde En Son Teknoloji Cihazları Kullanılıyor”
Son olarak ekibi adına Düzce Üniversitesi Rektörlüğü’ne, Tıp Fakültesi Dekanlığı’na ve HastaneBaşhekimliği’ne teşekkürlerini ileten Doç. Dr. Torun, “Bu hastanın operasyonunda kullanılanlar da dahil olmak üzere en son teknoloji ürünlerinin merkezimize temin süreçlerinde ekibimize her zaman destek olan Başhekim Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya’ya özel bir teşekkürü borç biliriz; ayrıca son yıllarda ünitemize modern ekipmanları kazandıran, tüm bilimsel çalışmalarımızda maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen başta Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar olmak üzere Rektör Yardımcımız ve Dekanımız Sayın Prof. Dr. İdris Şahin ve Başhekimimiz Sayın Prof. Dr. Öner Abidin Balbay’a şükranlarımızı sunuyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
