Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde ihtisaslaşan Düzce Üniversitesi, önemli çalışmalar yürütüyor. Yürütülen bu çalışmalara çok önemli katkılar sağlayan DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, uluslararası alanda imzalanan iş birlikleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Çevre ve Sağlık Teknolojilerinde ihtisaslaşan Düzce Üniversitesi’nin birçok sanayi kuruluşu ile iş birliği protokolü imzaladığını vurgulayan Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Arıcılıkla ilgili protokol yaptığımız firmalar ile iş birliklerimiz kağıt üzerinde kalmıyor. Aktif bir şekilde büyük ve yüksek katma değerli projelerde bir araya geliyoruz. Yıldırım Plastik Makine ve Kalıp İmalat İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) iş birliğinde yapmış olduğumuz TÜBİTAK Uluslararası Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı (EUREKA) kapsamında TUBITAK/TEYDEP 1509 projemiz desteklenmeye hak kazandı. Türkiye, İtalya ve İspanya iş birliğini içeren EUREKA projesi kapsamında ‘Arı Kolonisinin Gelişimlerinin Desteklenmesi Amacıyla Sıvı Formda Proteinli, Probiyotik Katkılı Yenilikçi Arı Yemi ve Yemlik Ürünlerinin Geliştirilmesi’ hedeflenmektedir. Gerek tüm dünya arıcılığı, gerekse ülkemiz açısından çok önemli bir inovasyon niteliği taşıyan projede Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) danışmanlığın yanı sıra probiyotik üretimi ve Türkiye tarafındaki saha çalışmalarını yürütecektir.” dedi.
Avrupa ülkeleriyle birlikte yürütülecek iş birlikteliğin amacını da açıklayan Meral Kekeçoğlu, Sanayi-Sanayi İş Birlikleri Ağı EUREKA programının; pazar odaklı, kısa sürede ticarileşebilecek ürün ve süreçlerin geliştirilmesine yönelik projelerin desteklendiği uluslararası Ar-Ge destek programı olduğunu söyledi.
“Dünya Genelinde Arıcılar Aynı Sorunlarla Mücadele Ediyor”
Arıcılık alanında dünya genelinde yaşanan sorunlar olduğunu dile getiren Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “EUREKA, Avrupa ülkelerindeki sanayi ve araştırma kuruluşlarının dünya pazarlarındaki rekabet gücünü artıracak ileri teknolojilerin, ürünlerin ve hizmetlerin araştırılması ve geliştirilmesini, ülkeler arasında ortak projeler oluşturulmasını ve yürütülmesini teşvik etmek için kurulan uluslararası iş birliği platformudur. Bugün arıcılık sektörünün yaşadığı sorunlar gerek Avrupa ülkelerinde gerekse Türkiye’de temel olarak aynıdır. Bu sorunların başında arı sağlığı ve küresel ısınmaya bağlı nektar ve polen kaynaklarının azalması gelmektedir. Bu bağlamda 9200117 nolu ‘Arı Kolonisinin Gelişimlerinin Desteklenmesi Amacıyla Sıvı Formda Proteinli, Probiyotik Katkılı Yenilikçi Arı Yemi ve Yemlik Ürünlerinin Geliştirilmesini’ hedefleyen projemiz uluslararası düzeyde arıcılık sektörüne katkı sağlayacaktır. Özellikle arı kolonisinde yavru beslemede büyük önem arz eden protein ve probiyotik katkılı yemin arı sağlığını olumlu yönde etkileyeceği ve koloni verimliliğini önemli ölçüde arttıracağı beklenmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Arı Kolonileri İçin Değişen İklim Koşullarına Karşı Önlem”
Uluslararası alanda gerçekleştirilen projenin ülkemize ve bölgemize sağlayacağı yararlardan söz eden Kekeçoğlu, son dönemde iklim değişimlerinden dolayı bitkilerin yeterince nektar ve polen salgılayamadıkları, bundan dolayı da ek besleme de proteinin öneminin giderek arttığını dile getirdi. Proje kapsamında; belirtilen sorunlar ele alınarak arıların konakladığı iklim şartları da gözetilerek arıların verimini arttırmaya yönelik çalışmaların yürütüldüğü bilgisini veren Öğretim Üyesi, arıların hem yenilikçi yem formu, hem de uygun yemlik formları üzerinden probiyotik katkılı proteinli sıvı arı yemi beslenmesi üzerine çalışmaların yapılacağının altını çizdi.
“Koloni Başına Verim Artacak”
Proteinin bal arılarının yavru geliştirmesi için oldukça önemli olduğuna vurgu yapan DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Eğer protein krizleri oluşursa bakıcı işçi arılar larvalar için besin üretemez ve larvaları besleyecek duruma geldiklerinde genç larvaları tüketmeye başlarlar. Bunun önüne geçmek için ek beslemede proteinli arı yemleri kullanmak veya polen ile besleme yapmak gerekmektedir. Son günlerde çevre sorunları ve küresel ısınma nedeniyle nektar ve polen kaynakları yetersiz gelmeye başlamıştır. Artan kovan sayısına rağmen yetersiz kalan bitkisel kaynaklara karşılık önlem almak için protein katkılı yem geliştirilmesi en somut çözüm olacaktır. Bu nedenle projemiz Türkiye’de koloni başına verim düşüklüğü sorununa da çözüm olacak bir inovasyon projesidir.” dedi.
“Arı Sağlığı Korunacak”
Prebiyotik ve probiyotiklerin bağırsak florasını koruyucu ve düzenleyici etkisinin bilindiğini söyleyen Meral Kekeçoğlu, üretilen prebiyotik ve probiyotiklerin arı yemi katkı maddesi olarak kullanılmasının arı sağlığı açısından çok önemli bir katkısı olacağını ifade etti. Ayrıca Kekeçoğlu, nosena cerenayı önleyeceği ve varroaya karşı dirençli arı kolonileri oluşacağını beklediklerini sözlerine ekledi.
“DAGEM’in Çalışmalarını Avrupa Ülkeleri de İlgiyle Takip Ediyor”
DAGEM olarak gelecek zamanlar için yapmak istedikleri çalışmalardan da bahseden Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “DAGEM’in Avrupa Girişimcilik ödülünü aldıktan sonra yapmış olduğu çalışmalar Avrupa ülkeleri tarafından ilgiyle takip edilmeye başlandı. 2018-2020 yılları arasında da 36 farklı ülkeden katılımcı ile bal arısı biyoçeşitliliği ile ilgili önemli bir çalışmaya imza attık. Gelecek yıllarda da farklı Avrupa ülkeleriyle şimdiden planlamış olduğumuz iş birlikleri var. Slovenya, Almanya ve Romanya ile ikili iş birliği çerçevesinde apiterapi konusunda proje planlarımız ve karşılıklı ülkeler arasında hareketlilik ve eğitim planlarımız var. Malta ile arı zehri ile ilgili bilimsel çalışmalar ve eğitim konusunda iş birliği görüşmelerimiz devam etmektedir.” şeklinde konuştu.
DAGEM olarak Dünya’da ve Türkiye’de ilklere imza attıklarına vurgu yapan Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, DAGEM’in yapmış olduğu projeleri; Türkiye’nin ilk Avrupa Girişimcilik ödülü, Türkiye’nin ilk Arı Çocuk projesi, ilk Arıcılık ve Arı Ürünleri ARGE Proje Pazarı, ilk Arı Zehri Çalıştayı ve sertifikalı eğitimi, Düzce Üniversitesi’nin ilk uluslararası kongresi, Üniversitenin ilk markalı ürün üretimi ve yasal işletme statüsü kazanması gibi birçok ilke imza attıklarını söyledi.
“Ülkemiz İçin İlkleri Gerçekleştirmeye Devam Ediyoruz”
DAGEM’in gelecek için planladığı çalışmalar hakkında da bilgiler veren Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, “Önümüzdeki günlerde Türkiye’de bir ilki daha yapacağız. TUBİTAK 2218 programı kapsamında desteklenen 118C471 nolu ‘Türkiye Bal Arısı (Apis mellifera spp.) Irklarının Mitogenom Analizi’ isimli proje kapsamında Türkiye bal arısı ırklarının genetik haritası çıkarılacak. Tüm dünyada tanımlanan 29 bal arısı ırkı bulunmaktadır. Bu ırklardan birçoğunun genom haritası çıkarılmış durumdadır. Özellikle dünyada en çok tercih edilen Kafkas, İtalyan, Karniyol bal arılarının daha yıllar öncesinde tüm genetik yapısı çıkarılmıştır. Bu proje ile ülkemizde bulunan tüm A. mellifera ırk ve ekotiplerinin mitogenom analizi yapılarak, genlerinin aydınlatılması amaçlanmaktadır. Böylece ülkemiz bal arısı biyoçeşitliliğinin açıklanmasına katkı sağlanabilecek, balarısı ırkları arasındaki genetik varyasyonları ortaya konacak ve bu farklılıkların hangi genlerden kaynaklandığı tespit edilebilecektir. Bu anlayışla çıkılan yolda, arının verim performansı ve hastalık genlerinin belirlenmesi ve kontrollü ıslah çalışmaları için güvenilir yol haritası sağlayabilecektir. Bu bakımdan çalışma son derece büyük önem arz etmektedir. Türkiye arıcılığı için büyük önem arz eden bu proje ile ülkemiz kendi yerli arı ırkı olan Anadolu bal arısının (Apis mellifera anatoliaca ) yanı sıra Türkiye’de doğal olarak bulunan diğer arı ırklarının da (A. m. meda, A. m. syriaca, A. m. carnica, A. m. caucasica) genetik yapısı ortaya konacaktır.” diyerek, DAGEM’in yalnızca bölge arıcılığının değil ülke arıcılığının temel sorunlarını çözmeye yönelik projeler ürettiğini ve ülkemiz arıcılığını dünya çapında daha ileriye taşıyacak projeler yaptığını vurgulayarak sözlerini sonlandırdı.