Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’nın düzenlediği “İdiopatik Hiperhidrozi-Bölgesel Aşırı Terleme” başlıklı sempozyumda bölgesel aşırı terlemenin nedenleri ve tedavi yöntemleri anlatıldı.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şerif Demir, Düzce Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran; terlemenin, insanların serinlemek için yaşamsal fonksiyonu olduğunu ifade ederek, bazı özel durumlardan dolayı aşırı terlemeyle karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. Düzenlenen sempozyumla terlemenin anatomik ve fizyolojik yönleri ile tedavi yöntemlerinin ele alınacağını dile getiren Boran, sempozyuma katkı sağlayanlara ve katılımcılara teşekkür etti.
Gerçekleştirilen açılış konuşmalarından sonra sempozyum oturumlarla devam etti. Bilimsel araştırmaların sonuçlarının paylaşıldığı sempozyumun başkanlığını Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran ve Dr. Öğr. Üyesi Ertay Boran yaptı.
Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran’ın üstlendiği sempozyumun ilk sunumunu yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Çolakoğlu, idiopatik hiperhidrozi-bölgesel aşırı terlemeyi anatomik olarak açıkladı.
Aşırı Terlemede Tüketilen Besinler de Etkili Oluyor
Sunumunu yapmak için kürsüye davet edilen Düzce Üniversitesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şerif Demir ise; “Terleme Fizyolojisi” başlığı altında bilgi ve deneyimlerini paylaştı. Terlemeyi; “Beden çekirdek sıcaklık değerinin normal sınırlar içinde tutulmasında ana rol oynayan; kutanöz, evaporatif, termoregülatuvar fonksiyondur.” şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Demir, termal, emosyonel, gastatuar terleme çeşidi olduğunu söyledi. Terlemenin vücut ısısı için önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şerif Demir, korku, endişe, aşırı heyecan ve tüketilen besinlerin de aşırı terlemede etkili olduğunu kaydetti.
Bölgesel Aşırı Terleme Belirtileri
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran ise; “Bölgesel Aşırı Terleme Nedir?” konusu hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Normal ölçülerde terleme miktarının dakikada 1 ml/m2’den daha az miktarda salgılanması gerektiğini söyleyen Mertay Boran, fizyolojik ihtiyacın ötesinde olan aşırı terlemeye ise hiperhidrozis denildiğini ve ekrin ter bezlerinin aşırı çalışması nedeniyle oluştuğunu ifade etti. Tanı kriterlerini; sekonder bir sebep olmaksızın en az 6 aydır mevcut olan bölgesel, gözle görülebilen aşırı terleme, bilateral ve nispeten simetrik terleme, haftada en az bir defa terleme sıklığı, terleme nedeniyle günlük aktivitelerin bozulması, terlemenin uyku esnasında kaybolması şeklinde sıraladı.
Yaşam Kalitesinin Bozulmasına ve Psikolojik Sorunlara Neden Oluyor
“Bölgesel Aşırı Terlemede Tedavi Seçenekleri” başlıklı sunumunu yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Ertay Boran, bölgesel aşırı terlemenin yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilediğini vurgulayarak, tedavisinin olduğunu ifade etti. Kişinin sosyal yaşam kalitesinde ciddi bozulmaya ve psikolojik sorunların oluşmasına neden olabileceğinin altını çizen Ertay Boran, medikal tedavi yöntemlerinin yanında geleneksel yöntemlerle de tedavinin mümkün olduğunu vurguladı.
“Bölgesel Aşırı Terlemede Cerrahi Tedavi” başlığı altında katılımcıları bilgilendiren Ankara Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği’nden Op. Dr. Leyla Acar ise; cerrahi operasyonlarla aşırı terlemenin önüne geçildiğinin altını çizdi.
Sağlık Bakanlığı Destekliyor
Sempozyumun son sunumunu yapan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Mertay Boran, “İdiopatik Hiperhidrozis Tedavisine ETS” başlığı altında katılımcıları bilgilendirdi. Mertay Boran yaptığı sunumda, aşırı terlemeye karşı Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde uygulanan tedavi yöntemlerini katılımcılarla paylaşarak, kesin çözüm olarak görülen tedavi yöntemlerinin Sağlık Bakanlığı tarafından karşılandığını söyledi.
Gerçekleştirilen sunumların ardında sempozyum, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile sona erdi.