Düzce Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği “Travma Sonrası Yas Sürecinde Acıya Dokunabilmek” başlıklı söyleşide Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Arş. Gör. Said Sami bilgi ve deneyimlerini paylaştı.
Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arş. Gör. Muhammed Tayyib Barışan’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşinin açılış konuşmasını Çocuk ve Gençlik Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hamza Aktaş yaptı. Merkezin etkinliğini artırmayı hedeflediklerini söyleyen Doç. Dr. Aktaş, amaçlarının tüm öğrencilere ulaşarak, onların hem akademik, hem de manevi olarak gelişimlerine katkı sunmak olduğunu vurguladı. Etkinliğin hayırlı olması temennisinde bulunan Aktaş, Üniversitenin davetini geri çevirmeyerek, bilgi ve deneyimlerini paylaşan Arş. Gör. Said Sami’ye teşekkür etti.
Gerçekleştirilen açılış konuşmasından sonra sunumuna başlayan Gaziantep Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Arş. Gör. Said Sami, “Travma, Travmatik Olay”, “Yas Süreci Ve Yas Sürecini Etkileyen Faktörler”, “Yas Türleri”, “Yaslı Kişiye Yardım Ve Danışmanlık Hizmetleri”, “Bu Sürecin Üstesinden Nasıl Gelirim?” konu başlıklarında bilgi ve deneyimlerini anlattı.
Yas Haberi En Kısa Zamanda En Uygun Dille Verilmeli
Yası; “Ölüm sonrası bireyin ölüme karşı olduğu hüzün, acı, şok, çaresizlik ve iyileşme süreci, içine düşülen bu olay, hastalıklı bir durum olmayıp her insanın yaşayabileceği doğal bir süreçtir.” şeklinde tanımlayan Said Sami, yaslı kişiye haberin en kısa zamanda ve en uygun dille verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bir yaşam evresinin kaybı, iş kaybı, eş kaybı, göç-şehir değişikliği, sevilen birinin kaybı, biten dostluklar, sevgili kaybı, hayal kırıklıkları gibi olayları kayıp olarak adlandıran konuşmacı, bu olaylarla karşı karşıya kalınması durumunda kişilerin yas sürecine girebileceğini dile getirdi. Ayrıca yas sürecini; “inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme” şeklinde sıraladı.
Yas Sürecinin Üstesinden Nasıl Gelinir?
Travma-Travmatik olayı ise; “Travma bireyin ruhsal yapısı ve kişiliği üzerinde derin izler bırakan olağan dışı, felaket niteliğinde bir yaşanmışlığın anılarından kaynaklanan rahatsızlık ve stres durumudur.” şeklinde açıklayan Said Sami, travmatik olayla karşılaşan kişilerin yası yaşama süreçleri ve şiddetleri farklı olabileceğini ifade etti. Kayıp yaşayan kişinin özellikleri, kayıp yaşama yaşı düştükçe, daha önce yaşanılan travmalar varsa, ölümden sonra bir yaşamın varlığına inanmıyorsa, bu kişilerde yasın daha ağır geçtiğini açıklayan Arş. Gör. Sami, yaşanılan yas sürecinin üstesinden gelmek için; yaşanılan bu sürecin, hastalıklı bir durum olmadığını bilerek, kişinin kendisine zaman tanıması gerektiğini, iyileşmenin zaman alacağını ve herkesin yas yolculuğunun benzersiz olduğunu, yas süreci aşamalarını bilmenin yaşanılan süreçte psikolojik olarak kişinin sağlamlığını artıracağını ve bu süreçlerin düz bir çizgide ilerlemediğini, uyku düzeninin ve beslenmenin kontrol edilmesi gerektiğini, duyguların paylaşılabileceği güvenli bir ortam sunabilecek arkadaşa ya da aile veya destek gruplarına başvurulması gerektiğinin önemine vurgu yaptı.
Bunları Yapmayın!
Yas süreci içerisinde olanlara sadece duygusal destek değil, aynı zamanda somut destek vermenin önemine değinen konuşmacı, toplumun yasın ifade edilmesine olanak tanıması gerektiğini söyledi. Yas yaşayan kişilerin acısının küçümsenmemesi gerektiğinin altını çizen misafir konuşmacı, kayıpla yüzleşmekten kaçınmak adına yas tutan kişinin; iş değiştirmek, evlenmek, yeni bir çocuk dünyaya getirmek gibi hayatında büyük bir değişiklik yapmaması gerektiğini, kendisine zaman tanıyarak, öncelikle kaybı kabullenerek hayatına devam etmesi gerektiğini dile getirdi.