Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Çarşamba günleri düzenlediği konferans serisinde bu hafta “Müzik Terapi ve Uygulamaları” ele alındı.
Tıp Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansta katılımcılar, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü’nden Arş. Gör. Nurcan Bahadır’ın keman dinletisiyle karşılandı. Konferansa, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Ali Kayıkçı, öğretim üyeleri, idari personeller ve öğrenciler katılım gösterdi.
Konferansın moderatörlüğünü Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sağlık Bakanlığı Müzik Terapi Uygulama Yetki Sertifikalı Akademisyeni Prof. Dr. Bora Büken yaparken, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğr. Gör. Berat Talat Karakuç, Arş. Gör. Nurcan Bahadır ile Müzik Terapi Sertifikalı Uygulayıcı Duygu Çiloğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Müzik terapinin çağlar boyunca uygulanan yöntemlerden biri olduğunu anımsatan Prof. Dr. Bora Büken, günümüzde teknolojik gelişmelerle çok daha etkin ve nitelikli hale geldiğini belirtti. Gerek akademik, gerek uygulama olarak Düzce Üniversitesi’nde bu alanda çalışmalar yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Büken, bundan sonraki süreçte de daha etkili ve nitelikli çalışmalar yapmayı planladıklarını kaydederek Düzce Üniversitesi’nin müzik terapi sertifikalı uygulayıcılarını tanıttı.
“Sağlık Alanında Eskiden Beri Terapi, Acı Hissinin Azaltılması, Tedavi Etmek ya da Tedavi Sürecini Olumlu Etkilemek Amaçlarıyla Kullanılmıştır”
Müzik terapi ile ilgili genel bilgiler veren Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Öğr. Gör. Berat Talat Karakuç, müziğin tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen eski bir kavram olduğunu dile getirerek “Müzik, geçmişte olduğu gibi günümüzde de insanların duygu düşünlerini sesler aracılığıyla aktardığı sanat dalıdır. Yüzyıllar boyunca zamanın koşullarına göre değişerek günümüze kadar varlığını sürdürmüş müzikal eserler; insanların doğum, ölüm, aşk, ayrılık gibi hissettiğimiz sevinçli ya da hüzünlü anlarımızın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Sağlık alanında eskiden beri terapi, acı hissinin azaltılması, tedavi etmek veya tedavi sürecini olumlu etkilemek amaçlarıyla kullanılmıştır.” dedi. Öğrenme güçlüğü, otistik spektrum bozukluğu, fiziksel engelliler veya parkinson hastalığı dahil ilerleyici durumlarda, inme ve diğer edinilmiş beyin hasar durumları dahil olmak üzere nörolojik bozukluklarda, ruh sağlığı koşulları, hayatı sınırlayan koşullar, demans ya da alzheimer hastalığı, duygusal, davranışsal veya esenlik sorunları ile travma geçirmiş olanların müzik terapiden yararlanabileceğini ifade eden Öğr. Gör. Karakuç, terapi uygulama aşamaları, metotları, kullanılan çalgılar ve müzik terapi üniteleri hakkında bilgiler vererek sunumunu tamamladı.
“Düzce Üniversitesi GETAT Müzik Terapi Birimi Sağlık Bakanlığı’ndan Onay Aldı”
Dünya ve Türk müzik terapi tarihi hakkında sunum yapan Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Müzik Bölümü Arş. Gör. Nurcan Bahadır ise; eski çağlarda ilkel kabilelerde usta çırak ilişkisi ile devam eden müzikle tedavinin, sihirbaz doktorların şarkı ve danslarla hastaları kötü ruhlardan arındırmak amacıyla yapıldığı bilgisini verdi. Antik dönemlerde İbraniler, Eski Yunanlar, Romalılar, eski Çinler ve Mısırlıların müziği hastaların tedavisinde çeşitli biçimlerle kullandıklarını anımsatan Arş. Gör. Bahadır, müzikle tedavide bilinen ilk yazılı kaynaklara değindi. Türk müzik terapi tarihine bakıldığında insanların fiziksel ve ruhsal dertlerinden kurtulmak için birçok tedavi yöntemi kullandıklarını, sık başvurdukları yöntemlerinden birinin de müzik terapi olduğunu kaydeden Bahadır, Orta Asya Türkleri, Türk İslam Medeniyetleri ve Cumhuriyet sonrası dönemlerde kullanılan müzik tedavi yöntemleri, müzik tedavi kurumları ve aletleri anlattı. Düzce Üniversitesi GETAT Müzik Terapi Biriminin Sağlık Bakanlığı onaylarının alındığını anımsatan Arş. Gör. Bahadır, “Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar’ın büyük katkı ve destekleriyle hizmet vermek amacıyla oluşturulan fiziki mekanların hazırlıkları devam etmektedir.” diye konuştu.
“Müzik Terapisi Beyindeki Nöroplastisite İçin Güçlü Bir Araç”
Müzik terapi uygulamaları hakkında bilgiler veren Müzik Terapi Sertifikalı Uygulayıcı Duygu Çiloğlu ise; müzik terapisinde fiziksel, psikolojik, bilişsel, davranışsal ve sosyal işlevsellik çalışıldığını kaydetti. Müzik terapi ile bir hastada davranışsal değişikliklerin ortaya çıkarmanın amaçlandığını ifade eden Çiloğlu, Davranışsal Müzik Terapi, Benenzon Müzik Terapisi, Güdümlü İmgeleme ve Müzik, Nordoff- Robbins Müzik Terapisi ve Analitik Müzik Terapisi’nin dünyaca kabul gören müzik terapi metotları olduğunu dile getirdi. Yapılan araştırmaların müzik terapisinin beyindeki nöroplastisite için güçlü bir araç olduğu sonucuna ulaşıldığını söyleyen Çiloğlu, bu konuda yapılan çalışmaları görsel örnekleri ile katılımcılarla paylaştı.
Konferans, katılımcıların sorularının cevaplanması ve plaket takdimi ile sona erdi.