Tecrübe ve uygun donanım gerektiren ileri nöroradyolojik incelemeler, Düzce Üniversitesi Hastanesi Radyoloji bölümünde beyin ve sinir hastalıklarının doğru tanı ve tedavisi için başarıyla uygulanıyor.
İleri nöroradyolojik incelemeleri; beyin, omurilik ve vücuttaki sinirlere ait hastalıkların en doğru tanısını koymak için geliştirilmiş ileri MR görüntüleme yöntemleri olarak tanımlayan Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Oğul, bu görüntüleme yöntemlerini fonksiyonel beyin MR, perfüzyon MR, MR spektroskopi, difüzyon tensor görüntüleme, MR traktografi incelemeleri, beyin omurilik sıvısı akım incelemeleri (BOS Flowometri), MR sisternografi ve MR nörografidir olarak sıraladı.
Tanısal Zorluk Çekilen Birçok Hastalıkta Tercih Ediliyor
Bu yöntemin tanısal zorluklar çekilen birçok hastalıkta tercih edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Oğul, başta Beyin ve Sinir Cerrahları olmak üzere, Nöroloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile Ortopedi uzmanlarının zaman zaman ihtiyaç duydukları radyolojik incelemeler olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Hayri Oğul, ileri nöroradyolojik incelemelerin sıklıkla kullanıldığı hastalıkları şu şekilde sıraladı: “Beyinde yer kaplayan bir lezyonun tümör mü yoksa tümör dışı bir hastalık mı olduğunu, tümör ise iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunu ortaya koymada, beyin içerisinde yer kaplayıcı bir hastalığın biyopsi ile tanısı konulacaksa bu biyopsinin lezyonun hangi komponentinden alınmasının daha uygun olacağını belirlemede, beyin cerrahisinin operasyon planladığı özellikle tümör cerrahilerinde tümörü çıkarırken yakınındaki bazı hayati merkezlerin (solunum merkezi, görme merkezi, işitme merkezi, motor merkez vs.) zarar görmesini engellemek için bu alanları önceden belirleyip tümör ile ilişkisini net olarak ortaya koymada kullanılmaktadır. Ayrıca tümörün çıkarılabilir olup olmadığını belirlemede, beyin omurilik sıvısı akımını engelleyen ya da bozan hastalıklarda akımın neye bağlı bozulduğunu ve buna yönelik nasıl bir tedavi yapılması gerektiğini belirlemede, beyin omurilik sıvı kaçağı durumlarında kaçağın nereden olduğunu belirlemede de önemli faydaları bulunmaktadır. Kemik ve yumuşak doku tümör cerrahisinde tümörün komşu siniri ne kadar etkilediğini belirlemede ve buna en uygun cerrahi prosedürü ortaya koymada, beyin tümörü cerrahisi ve kemoterapi-radyoterapi uygulanan hastalarda tedavi sonrası nüks tümör gelişip gelişmediğini belirlemede ve cerrahi sonrası yer kaplayıcı lezyon ortaya çıkanlarda bunun nüks tümör mü yoksa radyoterapiye bağlı değişiklik mi olduğunun ayırımını yapmada, bazı nörodejeneratif hastalıkların ve metabolik hastalıkların tanısının konulmasında faydalanılmaktadır.”
Neredeyse Tamamı Hiçbir Risk Taşımıyor
İleri nöroradyolojik inceleme yöntemlerinden neredeyse tamamının hiçbir risk taşımadığını ifade eden Prof. Dr. Oğul, “Rutin MR görüntülemedeki gibi hastanın MR incelemeye gelmesi gerekir ancak bazı tetkikler birlikte uygulandığında inceleme süresi uzun olur. Kapalı alan fobisine sahip kişilerde çekim süresinin uzun olması problem teşkil edebilir.” diye konuştu.
Doğru Tanı Koymada Son Derece Faydalı
İleri nöroradyolojik görüntülemelerin, her şeyden önce hastalığın doğru tanısının koyulmasında son derece fayda sağladığına vurgu yapan Oğul, incelemenin doğru tanıdan sonra en uygun tedavi protokolünü belirleme imkânı sağlayarak tedavide oluşabilecek olumsuzlukları asgariye indirdiğini kaydetti.
“Düzce ve Çevre İllerden Hastalar Tarafından Tercih Ediliyoruz”
İleri nöroradyolojik MR incelemeleri için 3 Tesla MR cihazı gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Oğul, Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde 5 yıldan daha uzun bir süredir ihtiyaç duyulan görüntülemeleri talepler doğrultusunda gerçekleştirdiklerini belirtti. İleri nörorayolojik görüntülemeleri yapabilmek ve yorumlayabilmek için bilgi, tecrübe, zaman, personel ve ekipman gereksinimi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğul, bunların tamamına sahip olan Düzce Üniversitesi Hastanesi’nin Düzce ve çevre illerden gelen hastalar tarafından tercih edildiğini dile getirdi.
“Zamanımız Teknolojisinin İnsanlığa Sunduğu Çok Önemli Bir Nimettir”
Beyin ve sinir hastalıklarının bir kısmının doğru tanı ve tedavisi için ileri nöroradyolojik incelemelerin gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Hayri Oğul, “Bu zamanımız teknolojisinin insanlığa sunduğu çok önemli bir nimettir. Bu tür hastalığı bulunan ve bir şekilde tanısı konulamayan ya da tanı alıp da başka merkezlerde takip edilen Düzce ili ve civar il-ilçelerdeki hastaların, bizim merkezimizi tercih etmelerinin maslahatlı olacağını düşünüyorum. Biz ekip olarak yörenin hastalarına bu imkân ve birikimimizi kullanmaktan mutluluk duyacağız.” şeklinde açıklamasını tamamladı.
