Düzce Üniversitesi Rektörlüğünce hayata geçirilen ve kurum içinden ya da kurum dışından, ilgi duyan herkese katılma imkanı sağlayan “Açık Ders” uygulamasında bu ay “Cerrahların 100 Yılı” konu başlığında, Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Mehmet Akif Ersoy Eğitim ve Kültür Merkezi İstiklal Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin, Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Bora Büken, öğretim elemanlarız, ilgi duyan vatandaşlar ve öğrenciler katılım gösterdi.
Düzce Üniversitesi’nin titizlikle sürdürdüğü uygulamalar arasında yer alan ve katılan herkese, bilgi edinmesinin yanında kişisel gelişim fırsatı da sunan “Açık Ders” uygulamasında sağlıkta önemli bir yer tutan cerrahi müdahalenin gelişim sürecini Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, örnekler vererek katılımcılarla paylaştı.
“Doktorlar Ellerini ve Aletlerini Ameliyattan Sonra Kan temizlemek İçin Yıkarlardı”
Cerrahinin uygulandığı ilk yıllarda son derece acımasız ve gaddarca davranıldığını, hastaların yarısına yakını yaşama şansı bulmasına rağmen yarısından fazlasının da enfeksiyon nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, ameliyat yapan doktorların ellerini ve aletlerini ameliyattan sonra kan temizlemek amacıyla yıkadıklarının altını çizdi.
Modern tıpla birlikte steril ve önlük uygulamalarının da başladığı bilgisini veren Prof. Dr. Pehlivan, “Cerrahinin tarihi, insanlık kadar eski olsa da, modern cerrahinin gelişimi son 120 yılda olmuştur. İlkel çağlarda cerrahlık ayrı bir uzmanlık değildi. Bu çağlarda doktorların yaptığı cerrahi; yaraları iyileştirmeye ve kanamayı durdurmaya çalışır, kafa yaralanmalarını tedavi etmek ya da şeytan çıkarmak için kafatasını deler yaralı uzvu keserdi.” şeklinde konuştu.
“Tıp Alanında Müslüman Cerrahların Önemli Katkıları Oldu”
Müslüman cerrahların cerrahi alanlara olan katkılarından da söz eden Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, “Orta Çağ’a kadar tıpta ve cerrahide önemli bir ilerleme olmadı. Dokuzuncu Yüzyılda İslam tıbbı, tılsım ve teolojiden (din), hastanelere, tıp sınavını geçmek zorunda olan doktorlara ve teknik terminolojinin kullanımına kadar ilerlemişti. Seçkin bir cerrah olan Al-Zahrawi (939-1013), El-Taşrif adlı kitabında, tasarladığı yaklaşık 200 ameliyat aletini tarif etmiş ve resmetmiştir. Cerrahinin ön şartının, anatomi bilgisi olduğunu vurgulamıştır. Al-Zahrawi’nin varisli damarı çıkarmadaki tekniği bugün bile kullanılır.” dedi.
Batılılar tarafından Avicenna olarak bilinen İbn-i Sina’nın ağızdan (oral) anestezik kullanımı fikrini ortaya atan ilk kişi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, Müslümanların modern anestezinin öncüsü olan uyku verici (soporifik) süngeri icat ettiklerini söyledi.
“Kendinizi Sürekli Yenilemeniz Gerekiyor”
Cerrahi tekniklerden ve kullanılan aletlerin gelişimi hakkında da bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Düzce Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan, sağlık teknolojisinin sürekli yenilendiğini ve geliştiğini, dolayısıyla da bu alanda çalışanların kendilerini her daim yenilikleri takip eden araştırmacı kişiler olması gerektiğini vurguladı.
“Açık Ders” sonunda yaptığı başarılı çalışmaları ve sunumu için Prof. Dr. Mevlüt Pehlivan’ı tebrik eden Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin, kendisine teşekkür belgesi takdim etti.