Uyku Sorunu Yaşayanlara Şifa Oluyor

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Düzce’de sadece Düzce Üniversitesi Hastanesi’nde bulunan Uyku Ünitesi, hastaların uyku problemlerine çözüm bulmak ve yaşam kalitelerini iyileştirmek için çalışıyor. Çevre illerden birçok hastanın tercih ettiği ünite, tanı ve tedavi hizmetlerinin yanı sıra hekimlere sertifikalı eğitim de veriyor.

Bu kapsamda Düzce Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya, Uyku Ünitesi ve uyku bozukları hakkında bilgilendirmede bulundu.

Tek Yataktan, 6 Yataklı Üniteye

Düzce Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları bünyesinde Uyku Ünitesi’nin uzun zamandır hizmet verdiğini vurgulayan Prof. Dr. Annakkaya,  “2003 yılında Bilimsel Araştırma Projesi’yle tek yataklı olarak kurulan ünite, yıllar içinde önce 3 sonra 4 yataklı olarak büyümüştür. Talat Bahçebaşı poliklinik binamızın 2017 yılında açılmasıyla birlikte 6 yataklı olarak hizmet etmeye başlamıştır.  Ünitenin; 6 adet test cihazı ve odası, kumanda odası, seminer odası bulunmakta ve 4 teknisyen ve 5 öğretim üyesi tarafından hastalara hizmet verilmektedir.” dedi.

Hem Teşhis ve Tedavi, Hem Eğitim

Ünitenin 2018 yılında hem test laboratuvarı olarak hem de hekimlerin eğitimi konusunda akredite olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Annakkaya, bu sayede hastaların teşhis ve tedavisinin yanı sıra hekimlerin sertifikalı eğitimlerinin de yapıldığını belirtti.

Düzce’de Tek!

Ayda ortalama doksan, yılda binden fazla hastaya teşhis ve tedavi amaçlı uyku testi yapılarak değerlendirildiğini ifade eden Düzce Üniversitesi öğretim üyesi, “İlimizde sadece Hastanemizde Uyku Ünitesi bulunmaktadır. Hastalarımızın yarıya yakını il dışından gelmektedir. Kamu kurumlarında ve çevre illerde bu testi yapan akredite olmuş uyku laboratuvarı bulunmadığından, ayrıca büyük şehirlerde uyku testi için 2-3 yıl gibi uzun sürelere randevu verildiğinden dolayı giderek artan miktarlarda ve özellikle Sakarya, Zonguldak, Bolu, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerden hastalarımız gelmektedir.” diye konuştu.

Yoğun Bilgi Birikimi, Emek ve Pahalı Ekipmanlar Gerektiriyor

Uyku testi hakkında bilgilendirmede de bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya, bu test ile bireyin bir gece boyunca tek kişilik rahat bir odada uyurken birçok tıbbi parametresinin izlenerek kayıt altına alındığını dile getirdi. Uyku testinin yoğun bilgi birikimi, emek ve pahalı ekipmanlar gerektiren oldukça komplike bir test olduğunu belirten Prof. Dr. Annakkaya, “Hasta yatma saatinden birkaç saat önce laboratuvara gelir. Bazı ön hazırlıklar sonrasında tüm gece uykusu boyunca beyin elektriksel dalgaları (EEG), bacak ve çene kas aktivitesi (EMG), göz hareketleri (EOG), soluk alıp verme ile ilgili parametreler, kan oksijen düzeyi, kalp ritmi ve EKG, yatış pozisyonu, horlama ve bunun gibi birçok tıbbi parametre bir teknisyen gözetiminde bilgisayara kayıt edilir. Daha sonraki günlerde 6-8 saatlik bu kayıtlar, bölümümüz öğretim üyeleri tarafından incelenerek raporlanır.” ifadelerini kullandı.

Uyku testinin başta Uyku Apne (uykuda solunum durması) hastalığı ve diğer bazı uyku bozukluklarının teşhis ve tedavisinin planlanmasında kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Annakkaya, “Uyku bozuklukları ve Uyku Apnesinin en önemli belirtileri; horlama, gündüz aşırı uykululuk hali, sabahları yorgun kalkma, dikkat toplamada güçlük, unutkanlık, baş ağrısı, asabiyet ve tahammülsüzlük gibi psikiyatrik durumlardır. Bu ve benzeri şikayetleri olan hastalar, Hastanemiz Göğüs Hastalıkları Polikliniği’nde değerlendirilerek uyku testine girmesi gerekenler Uyku Ünitesi’ne randevu için yönlendirilir. Ayrıca ilaçlara rağmen kontrol altına alınamayan hipertansiyon veya şeker hastalığı, kalp ritim bozuklukları ve reflü hastalığı da Uyku Apne hastalığı ile ilişkili olabilir. Tüm bu belirtiler insan hayatında çok önemli bir yeri olan uykunun kalitesinin bozulmasıyla ilişkilidir.” dedi.

“Uzun Dönemde Kalp Krizi ve Felç Riskinde Artış Söz Konusu”

Bir bireyin hayatının yaklaşık 4’de 1’ini uykuda geçirdiğine işaret eden Annakkaya,  uyku sırasında zihinsel ve fiziksel olarak yeterince dinlenilmemesinin yaşam kalitesini ileri derecede bozduğunu vurguladı.

Uyku sorunlarının teşhis ve tedavisinin yapılmamasının risklerine dikkat çeken Prof. Dr. Annakkaya “Gündüz yorgunluk ve aşırı uyku hali sonucu başta trafik kazaları olmak üzere dikkat gerektiren birçok iş kolunda verimlilik azalması olur ve iş kazaları riski artar. Ayrıca yaşam kalitesinde bozulma ve uzun dönemde kalp krizi ve felç riskinde artış söz konusudur.” şeklinde konuştu.

Obezite ve İleri Yaş, Uyku Apne Hastalığının Sıklığını ve Şiddetini Arttırıyor

Uyku Apne hastalığının obezite ile kuvvetli ilişki içinde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Ali Nihat Annakkaya,  yaş ilerledikçe görülme sıklığı ve şiddetinin arttığına vurgu yaptı. Hastaların başlangıçta şikayetleri önemsemediğini belirten Prof. Dr. Annakkaya, “İlerleyen dönemde özellikle eşlerin ve yakın çevrenin horlama, gündüz uyuklama ve hatta gece uyurken nefesin kesilmesini gözlemlemesi doktora başvuruda çok önemlidir. Ayrıca belli bir kilonun üzerinde olup ehliyet alacaklarda uyku testine girme zorunluluğu vardır.” şeklinde açıklamasını tamamladı.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir